29 Mayıs 2012 Salı

Güleriz ağlanacak halimize...

Her gün yeni bir "Gün geçmiyor ki...." olayı =)

Geçenlerde sevdiğim bir köşe yazarının yazısını okurken ben de bununla alakalı bir yazı yazmalıyım diye düşündüm.

Enteresan bir milletiz yahu! Memleketimden bazı insan manzaralarını paylaşmak istiyorum.

İlk olay Pendik kaymakamlığından. Okuma yazmaya teşvik amacıyla birkaç yere pankartlar asmış. Pankartlarda yazan yazı "Okuma yazma bilmiyorsan en yakın eğitim kurumuna başvur." İyi yanından bakalım sosyal sorumluluk için iyi bir adım :)

Ev taşıma işi -bilenler bilir- hayattaki en zor işlerden biridir. Koli koli eşyalar, o koliler toplanırken ortaya çıkan ıvır zıvırlar, taşınınca açılan koliler ve nereye konulacağı bilinemeyen yine ıvır zıvırlar.. Hee bir de büyük eşyalar var tabi. Sağolsun nakliyeci abiler sırtlarında taşıyolar hepsini. Abi-kardeş olan bir çift kardeş müstakil evlerinin üst katından alt katına çeşitli eşyalar taşımak istemişler. Taşıma işiyle uğraşılmasın, yorgunluk olmasın diye de üst kattan eşyaları biri atmış, aşağıdan da diğeri tutmuş şeklinde hallediyorlarmış. Sıra buzdolabına gelmiş ve aynı mantıkla üst kattan aşağı atılmış buzdolabı. Hadi o atılmış da be adam sen aşağıdan neden tutmak istersin buzdolabını orası ayrı. Yaralanmış tabi. İzmir'de yaşanan bu olayımızın kahramanları ise Rizeli...

Bir diğer manzara Kayseri'den. Adamımız arabasıyla yolda giderken direksiyon hakimiyetini kaybedip demir yoluna giriyor. Ama bu durumu farketmiyor. Karşıdan gelen treni araba sanıp sellektör yakıp yol istiyor bu adam. Gelen arabanın!!! son anda tren olduğunu farkedip kendini arabadan zor atıyor. İyi tarafından bakalım, adam alkollü. Kendini kurtarmış da araba hurda tabi. Arabadan kendini nası attığını merak etmekteyim. Alkol deyip geçelim.

Şimdiki haberimiz hangi şehir olduğunu bilemediğim bir yerden. Bir müze ören yeri girişinde bilet gişesinde camekanlar olur ya yarım ay şeklinde hani, para-bilet alış verişi için. İşte o bölmenin sol tarafında ücret Türkçe yazıyor: "Giriş bir milyon." Hemen sağ tarafında da İngilizcesi "Entrance 12.000.000". Neyseki Türkçe bilmiyoruz! Bu tür bir şeye Galata kulesinde de rastlandığı söylentiler arasında.

Daha o kadar enteresan olaylar var ki yurdum insanında. Hayalini kurup alamadığı kamyon markasını kızının adı olarak koyan (BMC koymuş kızın adını) mı dersin, orman yangınında hatıra fotoğrafı çektiren mi dersin.. Arkadaşına şaka olsun diye makatına kompresörle hava veren ki o kişi de diğerine daha önce aynısını yapmış, e tabi intikam soğuk yenen bi yemek, kompresör havası kadar soğukkk

Ne denir ki? Yaşşa len Türk insanı :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder